T24 Haber Merkezi
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne sabah saatlerinde üçüncü sefer kayyım atandı. Eş lider Ahmet Türk, vazifeden alınarak, yerine Mardin Valisi Tuncay Akkoyun kayyım olarak atandı. İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada Ahmet Türk hakkında açılan ve karar verilen davalar münasebet gösterilirken, Büyükşehir Belediyesi binası polisler tarafından abluka altına alındı.
“Dünyada örneği yok”
Ahmet Türk, kayyım atanmasına ait konuştu. Kayyım kararının Türkiye’de hukuksuzluk ve adaletsizliğin devam ettiğinin göstergesi olduğunu belirten Ahmet Türk, “Halk iradesinin gaspı aslında bu ülkede demokrasinin hangi boyutta olduğunu çok açık bir halde göstermektedir. Bizler bu ülkede halkların kardeşliğini, kucaklaşmayı temel alan siyaset mantığı ile bugüne kadar yürüdük, çalışmalarımızı yaptık. Toplumun, halkların ortak demokratik kıymetlerinin oluşmasının çabasını verdik. Demokrasiyi temel aldık. Bu ülkede lakin demokratik bir cumhuriyetle sıkıntıların çözüleceğine inandık. Bu inancımızı hala koruma ediyoruz. Lakin bu ülkede toplumu, halkları, Kürtleri sindirmeye yönelik bir siyasetin açık bir formda devam ettiğini görüyoruz. İşte 3’üncü kere Mardin Büyükşehir’e kayyım atandı. Guinness Rekorlar Kitabı’na girdim herhalde. Dünyada örneği yok. Baktığınızda dünyanın hiçbir yerinde 3 defa kayyım atanan hiçbir yer göremezsiniz” sözlerini kullandı. Umutlarını hiç bir vakit kaybetmeyeceklerini kaydeden Türk, halkın buna karşı sessiz kalmayacağını söyledi. Türk, “Demokratik bir gelecek için, Kürt halkının özgürlüğü için çabamız olduğu üzere devam edecek. Sonuç olarak şunu söz etmek istiyorum; halk iradesinin gaspı, halkı yok saymaya yönelik bir şeydir. Ben halkımızın bu irade gaspını kabul etmeyeceğini düşünüyorum. Bu mevzuda yansılarını ortaya koyacaklarını düşünüyorum.”
“Buna tahlil süreci demek hakikat değil”
Kürtleri güçsüz bırakmaya yönelik bir siyaset anlayışının olduğunu belirten Türk, iktidarın Kürt meselesine ait verdiği bildirilere karşın kayyım atanmasını “Sindirmeye, susturmaya yönelik” olarak yorumladı. Türk, “Bunu başardıkları vakit aslında ‘çözüm süreci’ istedikleri üzere gelişir. Buna tahlil süreci demek de gerçek değil. Sindirilmiş bir halk, susturulmuş bir halk istiyorlar. Demokrasiyi asla ve asla istemeyen bir idare biçimi. Biz bütün bunları yaşayarak görüyoruz. Bugünkü, süreç de geçmişteki uygulamalardan çok farklı değil. Bunun boyutlarının nereye varacağını da bilemeyiz. Kimi kestirimlerimiz var. Şu anda gelecekle ilgili fazla bir şey söylemek istemiyorum. Fakat dediğim üzere adaletsizliğin, hukuksuzluğun devam ettiği bir süreci yaşıyoruz. Arkadaşlarımız gelecek, genel Liderimiz gelecek. Ortak kararlar alacağız kesinlikle. Bu hususta partimizin alacağı kararlar kapsamında çalışmalarımızı yapacağız” dedi.
|
Leyla dizisinin başında çıkan yazı, senaryodaki çocuk istismarını aklıyor mu?
|
|
Günün öne çıkan haberleri |